Şu an yazımı şok içerisinde yazıyorum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi pır pır atıyor. Çünkü az önce kendisi hakkında hiç bir şey bilmediğim ama kitabını iki gündür deli gibi okuduğum, "Kesin tanışmalıyım bu adamla." dediğim yazarın, çok değil, bir sene evvel intihar ettiğini öğrendim!
"Kemal SUMAN" dan bahsediyorum. Fotoğrafını gördüğünüz kitabın yazarından.
* * *
Hoş, kitapla tanışmam da ayrı bir fiyaskodur zaten. Geçen sen yine Diyarbakır'da çok bunalmış ve sahafın birinde beni benden alacak bir kitabın peşine düşmüşken onu gördüm. "Kah orada kah burada" Yazarı Kemal Sunal. Atmaca gibi saldırdım tabi. Kitabı doğru düzgün incelemeden "Aa Kemal Sunal filmlerini anlatıyor." diye heyecanlarak satın aldım kitabı. Sonra eve geldim ve ne göreyim. Yazarın adı Kemal Suman değil miymiş. Benim yüzümün aldığı rengi bir görün hele. Tam bir- verdiği paranın boşa gittiğini evlat acısı gibi böğründe hisseden- bir enayi rengi. Anlayacağınız, tek kelimeyle mosmordum. Hemen hışımla attım kitabı elimden. Ta ki düne kadar.
Dün, "Evde okunacak ne var?" diye yaralı danalar gibi aranırken gözüme çaptı malum kitap. "Gel bakayım başımın belası." diyerek aldım elime ve bir daha da bırakamadım. Allahım, meğer ne kadar da aptalmışım. Meğer nasıl da güzel, nefis, akıcı bir gezi kitabıymış bu. Boru değil, adam yıllarca tur gemilerinde gezi rehberliği yapmış. Üstüne bir de akide şekerli edebiyatını soslamış. Ortaya mükemmel bir gezi edebiyatı çıkmış. Okurken, kahkaha atıyorum, kızıyorum, üzülüyorum, onların yerine ben de utanıyorum ama ille de okuyorum. Artık öyle bir hal aldım ki "Yahu- dedim- kim bu, hayran olduğum yazar? Resmi falan yok mu internette?" diyerekten arattım adamın adını ve önüme gelen sayfadaki ilk cümlede dondum kaldım.
[ Kemal Suman borçtan intihar etti ]
Ne diyeyim, Allah rahmet eylesin. Üzüldüm hem de çok.
Biliyor musunuz, bence intihar eğlenceli insanlara hiç yakışmıyor.