Misal yazmadığım o dönemden beri kendimi gerçekleştirmekle meşgulüm. Ya da geliştirmek mi demeliydim, yine bilemiyorum. Neyse yüzme kursuna gittim. Parası neyse bastırıp özel ders aldım. Şimdi eh, çata pat yüzüyorum. Nefes alış verişlerde hala zorlanıyor olsam da o bi ton aidat verdiğim sitenin havuzunu kullanabiliyorum artık. Ama hala herkes bana bakıyor gibi geliyor. Sanki "bak bak, ne kötü yüzüyor."diyorlarmış gibi. Fakat ben yüzerken ya da güneşlenirken öyle kimsenin havuzda ne yetkin yüzdüğüne dikkat edemiyorsam başkaları da edemiyordur yani. Sonuçta kendime yüzmeyi bırakmamak için züğürt tesellisi veriyorum.
Not: Bu arada akşam saatlerinde kapalı havuz gerizekalı genç erkek sürüsü kaynıyormuş. Yaşayarak öğrenmiş bulundum. Bak, en iyisi sabah:)
Sonra pasaport aldım. Maalesef daha yeşil pasaporta 10 yılım olduğundan bordo renklidir kendileri. Akraba ziyaretleriyle karışık kısa bir avrupa turu. Maaile gidip (anne, anneanne, kardeşler) en kısa zamanda erkek kardeşimle onlardan ayrılıp Prag'da fır fır gezmeyi düşünüyoruz. Bakalım nasip. Vize için tüm aile bireylerinin sarsaklığını beklediğimizden daha başvuramadık. Sanırım vize çıkacak. Ama çıkmazsa 10 yıl boyunca gelsin vizesiz ülkeler. Japonya ya kadar yolu var yani. Her neyse, ilk defa başvuracağım için acayip stresliyim. Ya şöyle olursa, ya böyle olursa diye diye kendimi kötülerden kötü bir senaryo seçerken buluyorum. Karamsar bir yapım var benim harbi. O kadar girdiğim depresyona şaşmamak gerek.
Vel hasılı, durumlar böyle. Vize için tavsiye vermek isteyen varsa, ne güzel olur valla!