Sayfalar

1 Ocak 2016 Cuma

Yeni Yıla Nasıl Girdim?

Yeni yıla uyuyarak girmeyi planlıyordum,olmadı. Karanlıklar içerisinde birden uyanıp sağa sola dönmeye başladım. Burnumda baharatlı tavuk ya da hindi kokusu, Kalktım, ışıkları açıp saate baktım ki yeni yıla girmeye beş dakika kalmış. Dışarıda göz gözü görmüyor, bembeyaz bir tipi var sokaklarda. Dairelerden taşan sorhoş kadın bağırtıları. "Herkese mutlu seneler, iyi yıllar." Dışarıda havai fişek sesleri. Ev buz tutmuş. Birden bire soğumuş. Sırtıma bir yelek, ayağıma bir çorap geçirdim. Dış kapıyı açıp havayı kokladım baharatlı koku bütün katı sarmış. Kapıyı kapatıp saate baktım 23:59. En iyisi haber kanallarını gezeyim dedim. Aklınızda bulunsun, yeni yıl bombardımanı en yumuşak haber kanallarıyla atlatılıyormuş. Hem sesini yüksek açarak dışarıdaki seslerden kurtuldum hem de birkaç dakika havai fişek gösterileriyle yeni yılı kotarıp Rusya, terör gibi olaylara geri döndüler. Böylece fazla sıkıntılanmadan yeni yıla girmiş oldum.

Bu sene, yeni yıl kutlaması yapmak istemedim. Yalnız ve tek başıma olmanın bana daha iyi geleceğini düşündüm. Zira ailem yanımda olmayacaksa bana pek anlamlı gelmiyor yılbaşları. Yaşlanıyorum demiştim, artık çocukluğumdaki yılbaşlarını arıyorum. Dışarıdaki eğlenceler mantıksız geliyor. Zaten o anda arkadaşlarımı da tanıyamıyorum. Herkes bir tuhaf oluyor. Herkesin psikolojisi birden bozulmuş gibi. Bilmiyorum, belki de o anda asıl ben tuhaflaşıyorumdur. Ankara'ya da gitmedim hem. Ne bileyim, sömestr'a çok az kalmış. Bir defa git, tam git değil mi?

Vel hasılı kelam, yeni yıla yalnız ve uykuda girmek istedim, olmadı. Yalnız ve uyanık girdim. Ve şu anda yılbaşından istediğim tek şey bu gece yayınlanacak olan sherlock'un özel bölümünü uyuya kalıp kaçırmamak.

Herkese iyi seneler... 

2 yorum:

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.