Sayfalar

28 Ekim 2010 Perşembe

Geldik yine hikayenin başına.


Ankara'ya gidiyorum. Koskoca iki haftalık vize günlerinde benim sadece bir tane vizem var. Gerisi ödev, sunum, staj. Tek vizemin olduğu 2 kasım akşamı trenle Ankara'ya gidiyorum. Bayramdan sonraysa yine İstanbul. Hem bu sefer Ankara'nın tadını daha çok çıkarırım diye düşünüyorum. Zira bu sefer kalabalık yok, düğün yok, "nereye gidiyorsun" diye soran insanlar yok, evde doğru düzgün kimse olmadığı için doğru düzgün bayram temizliği de yok. Şehir ve ben sadece.

Doğrusu ilk defa bu kadar çok sıkıldım İstanbul'da. Öyle bir son sınıf programı hazırlamışlar ki ortada ders yok. Olan üç beş kolay dersse zırt pırt iptal olup duruyor. Kendimi okula sadece kantinde arkadaşlarla oturmak için gidiyormuş gibi hissediyorum. Cumartesi gittiğim seminerler bile okul boşluğunu doldurmaya etmiyor. Örneğin bu hafta resmen üç tane kitap bitirdim. Okumak bu aralar benim için sadece daha fazla canımın sıkılmasını engellemek için yaptığım bir eyleme dönüştü. Gündemdense hepten uzak düştüm. Gazete okumuyor, haber sitelerini takip etmiyorum. Neler olup neler bittiğiyle alakalı tüm bilgilerimi siyaset manyağı iki samimi arkadaşımla odada sürekli gazete okuyan kıza borçluyum. Anlayacağınız onlara hangi haber kayda değer geliyorsa benimde kulağıma o bilgiler değiyor. Ancak Ankara'da bana ne oluyorsa bir anda gündemde ne var ne yok takip etmeye başlıyorum. Yani anlayacağınız kürkçü dükkanımı özledim.

Neyse bu kadar yetsin. Doğrusu ranza üstünde, etrafta insanlar sürekli konuşurken ancak bu kadar kafamı toplayabiliyorum. 

1 yorum:

  1. Bu saatte Cumhuriyet kutlanır mı bilemem ama. 29 Ekim dündü diyebliliriz. Yine de dosstluk adına Cumhuriyet Bayramını kutlarım.

    Cumhuriyet fazilet rejimidir. bu sözü severim ben. Nie yazık ki Cumhuriyetin 87. yılını kutlarken; her resmi dairede hatat okullarımızın duvarlarında cumhuriyet tabelaları vardır. Birinde "Cumhuriyetin 70. yılı" yazarken, diğerinde 75. yılı yazmaktadır. Bir başka okulda ise 80. yılı, bir digerinde 85. yılı yazmaktadır. inanın bu rezaleti gören yoktur. Hele eğitim kurumlarında böyle skandal olmamamalı. demk ki yüreklerimiz kararmı.

    Bir başka skandal .ana göre; 29 Ekim Vatan gazetesinin manşetinde Mustafa Kemal Atatürk'ün koltukta oturmuş bir resmi başılmış. Ama elindeki sigarası fotoşopla yok edilmiş, Atatürmk'ün eli sanki otistik birinin eli gibi garip duruyordu. Atatürk'ün ne güzel resimleri var Onları niye kullanmazlar. Bana göre bu da sorgulanmalı vijdanlarda.

    Paylaşayım dedim.

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.