Sayfalar

7 Haziran 2011 Salı

Kadıköy'ü Geziyorum

Dün Kadıköy'de manzarası manav olan bir pastanede çay içtim. Sonrasında da iskeledeki konservatuvarın dibindeki çingene manzaralı bankında...  Sanırım bunun sebebi artık İstanbul'da geçireceğim vakitlerimin çok sınırlı olması ve sadece deniz değil her tarafını özlenecek manzara gibi görmem. Yahu şimdiden özlüyorum bu şehri. Daha doğrusu Kadıköy'ü. Misal şimdi final haftasındayız, iki kır dizini de çalış değil mi? Yok ben Kadıköy'ün ara sokaklarında dolanıp duruyor, her bir yerinde oturup çay içiyor, her parkında sırtımı bir ağaca dayayıp kitap okuyor ya da insanları izliyorum. Hani insan arkadaşıyla son gecesinde sabaha kadar oturup sohbet eder ya benim ki de o hesap. Sürekli halleşiyorum Kadıköy'le.

Artık başka hiç bir yere de gitmek istemiyor canım. Tamam, kesin öyledir, biliyorum bu şehrin çok daha güzel, görülmeye değer muazzam yerleri vardır ama doğrusu beni bu ara hiç mi hiç ilgilendirmiyorlar. Şurada topu topu iki hadi bilemedin üç haftam kaldı, Ankara'ya dönüyorum. Ve eğer bir önceki yazımda annemin öngörüsü çıkarsa temelli olarak dönüyorum. Haliyle şimdiden acayip özlüyorum bu ilçeyi, çarşısını, garip balık kokteylleri yapan dükkanlarını, hırdavatçılarını, kitapçılarını, çingenelerini, denizini, herşeyini. Ancak yine de biliyorum, o kadar da üzülmeme gerek yok. Bu ayrılış nokta değil sadece virgül. Ben de bu istek ve azim varken dünyanın neresinde olursam olayım mutlaka bir kaçamak yapar, kavuşurum İstanbul'a, Kadıköy'e.

2 yorum:

  1. Ben de İzmir'den 1 ay kadar önce kolay kolay ayrılamamıstım... Bi de gelmiş oldugum yer Ankara olunca , küçük bi travma yasayabılıyo insan :)
    Belki Alışmak lazım...
    http://www.youtube.com/watch?v=qzToT_KQ36w

    YanıtlaSil
  2. hitman-3... alışmak lazım doğru.

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.