Sayfalar

19 Aralık 2013 Perşembe

Burnum Kaprislerinin Sonucu!

Hastalıklardan ne çektiysem, hep bu burnumun kaprisleri yüzünden çektim. Nefes almayı reddediyor, tembellik yapıyordu. Burun burun değil yüzümde bir et parçasıydı sanki. Ama bu böyle gidemezdi. Ben de sonunda bu isyankar organıma- Dur!- deyip burnumdan ameliyat olmaya karar verdim.

Tabi, hayatımda ameliyatı bırak doğru dürüst bir diş çektirmemiş, uyuşturucu iğnelerin fazla tadına bakmamış biri olduğumdan benim için bayağı ilginç bir macera oldu. 

Biliyor musunuz, beni en çok ne etkiledi? Açlık! Tamamiyle açlık! (Ameliyata aç karnına girmem gerekiyordu.)  Düşünün, ameliyathanenin buz gibi soğuk bekleme bölümüdeyim, üzerimde sadece kısa kollu bir cübbe var ve birazdan o çirkin yeşil renkli masaya yatacağım ama ben orada zorla lafa tuttuğum hemşireye " Karnım çok acıktı." diyorum.Tabi, kadın kaşını hayretle kaldırıp "Allah allah" demekle yetiniyor. Zaten o yarım saatlik operasyondan sonra kolumda beni besleyen serumla sırt üstü yatarken aklımda sadece ve sadece acaba ne zaman benim lahmacun yememe izin verecekler diye düşünmekti.  Hastane odaları da öyle sıkıcı ki, tansiyon ölçmek için gelen stajyer hemşireleri alkışlarla karşılıyordum.

Ameliyat işinin ön hazırlıkları da ne uzun sürüyormuş öyle. Ayy, tahliller, tahliller, tahliller... Sonra ekg, yok akciğer grafisi falan fıstık. Yukarı çık aşağı in, dört dolandım hastanede. Sonra kolumdan damar yolunu bulamadılar mı, sormayın kolum delik deşik oldu. Popomun iğne morartılarından sonra nasipte kol morartıları varmış demek. Damar yolunu elimin üstünden açtılar artık. O da, bilenler bilir, koldan daha acılı maalesef. 

Damar yolunu açıp, bir kaç tüp kan alındıktan sonra, ameliyat öncesi antibiyotiğini de bir güzel zerk ettiler vücuduma. Yav, o da mide bulantısı yapmıyor muymuş, ben ilacı aldıktan bir kaç saniye sonra, "Ayy! kusucam galiba." deyip tuvalete koşturdum. Gerçi mucizevi bir şekilde bir kaç saniyede gelen mide bulantısı yine bir kaç saniyede de puff diye gidiverdi. Gerçekten çok ilginç.

Hastaneye sekiz buçukta gittim ama ameliyata saat on gibi girebildim. Üzerimde lacivert çirkin bir cübbe, başımda aptal bir bone. Cart pembe önlük giymiş, sinirli bir hemşire "Şu masaya sırt üstü uzan. Başını da halkaya koy." dedi. Yastık yerine yuvarlak ortası boş bir yükselti vardı. "Bu halkanın amacı ne?" diye sormadım. Zira tahliller ve grafi çekimleri boyunca "Bunlar neden gerekli?" diye sorduğum halde hiç de doyurucu cevaplar alamadım. Hatta parmak ucu kanımı alan hemşireye "Benden kan alınmıştı, bu neden gerekli?" dedim. "Olur mu, parmak ucu kılcal damar oluyor." diye söyledi ve bıraktı. Ve ben kılcal damardan alınan kanla elimin üstünden alınan kanın farkını hala anlayabilmiş değilim. Efendim, konuyu fazla dağıtmadan devam edersem, cart pembeli sinirli hemşire burnuma uyuşturucu pamukları tıktı, hali hazırda açılmış olan damar yolumdan ilaçları zerk ettiler ve bumm! Uyuyakalmışım. Evet, lokal anesteziyi alıp uyuyakalmışım. operasyon sırasında tek hatırladığım şey, burnuma sokulan aletlerin baskılarıyla uyanıp, kıkırdaklarımın kırılmalarını anlık olarak hissetmem. Sonra bir baktım, sedyeyle dışarı çıkmışım ve "Kimse yok mu?" diye bağırıyorum. Ardından da derinlerden bir ses geliyor. "Birazdan seni odana götürecekler." Elimdeyse niye tuttuğumu bilmediğim kan lekeli bir gazlı bez var. Sonradan aklıma içini açıp bakmak geldi de anladım. Burnumdan çıkartıklarıymış. Altı yedi tane küçücük kemik parçaları. Onları görünce kendimi çok tuhaf  hissettim, kestiğim tırnakları saklıyor muşum gibi.

Sonuç olarak, burun ameliyatı zor olur derlerdi ya, aman nazar değmesin, turp gibi hissediyorum kendimi. Tabi burnuma dokunulmadığı sürece. Bir hafta işe gitmedim. İyice dinledim. Soğuk ve sıvı yiyecekler tükettim. İlaçlarımı kullandım ve tek eksiğim yiyemediğim lahmacunlar kalmıştı. Çok şükür onlara da kavuştum. Şimdi gelsin nefesler, gitsin karbondioksitler...

Not: Eczacı bir arkadaşım "Seni kandırıp genel anestezi yapmışlar bence." dedi. Doğru sanki.

11 yorum:

  1. Çook çok çok geçmiş olsun, Resimdeki gözler senin mi? (tahtaya vurdum) (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yok arkadaşım. İnternetten bulduğum bir resim:)

      Sil
  2. Burnunu içinden mi düzelttiler sadece? Nerede oldun ameliyatı? Çook geçmiş olsunn benim de burun kemiklerimde yamulma var hiç cesaret edemiyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diyarbakır da özel bir hastaneden oldum ameliyatı. Doktoru sorup soruşturdum tabi. İçini düzelttiler. Çünkü içteki kemik eğriliğinden burnumdan nefes alamıyordum. Bu yüzden dıştan bir kesik olmadı. haliyle ameliyat sonrası rahat ettim.

      Benim de cesaretim çok zor geldi. Ama artık ağızdan nefes almaktan dolayı bademciklerim o kadar çok şişiyordu ki en sonunda canıma tak etti.

      Sil
  3. Çok geçmiş olsun,Allah kimseyi hastaneye düşürmesin,çok sıkıcı ve zor gerçekten

    YanıtlaSil
  4. Bence burun ameliyatı için hiç beklememek gerek

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.