Sayfalar

4 Şubat 2016 Perşembe

İyi Öğretmen, Kötü Öğretmen

Bir gün biri gelip de bana "Nasıl iyi bir ana sınıfı öğretmeni olurum?" diye sorsa, ona vereceğim tek cevap "Dersine gir!" olurdu. Zira gözlemlerime göre ana sınıfı öğretmenleri maşallah güzel eğitimler almışlar okullarından. Ağızlarını açsalar çocuk eğitiminden bir bahsederler ki sen "Vay anasını! Ne süper öğretmen dersin." Hem bunların bir çoğunun sınıfına gir, gene aynen "Vay anasını!" dersin. Hatta belki kendi öğretmenliğini sorgulayacak kadar. Evet,  bu dönemki okulumda ben de kendimi iyi öğretmen değil miyim diye uzun uzun sorguladım. Zaten ne zaman biri çıkıp uzun uzun kendini, eğitim anlayışını övse, hep aynı duyguya kapılıyorum. "Ben iyi değil miyim acaba?" (Bak bunlar hep depresyon yatkınlığı işte.) Bir de olayıma bakın, veliler gelip teşekkür ediyorlar.
"Hocam, çocuğum güle oynaya geliyor. Sabahları okula gideceğiz dediğimde hemen kalkıyor." diyorlar.
Sonra "Çocuğum asosyaldi. Hiç arkadaş edinemezdi. Şimdi bir sürü arkadaşı var, okulu, sizi çok seviyor." diyorlar.
Birkaç tane ilginç velim dışında sürekli çocukların beni sevdiğini anlatıyorlar. İyi huylar kazandıklarını, bir sürü şey öğrettiğimi söyleyip duruyorlar. Ve ben hala iyi öğretmen değilim galiba diye vesveselenip duruyorum. He bu arda ben okul sınırları içerisinde kendi kendimi övmüyorum. Ne yapayım öyle yetiştirilmişiz. reklam falan yapamıyorum ben. "İşimiz bu, sonuçta maaş alıyoruz." deyip yoluma devam ediyorum.

Fakat dönem sonuna doğru saçmaladığımın farkına vardım. Bir kere okulun anaokulu bölümü dedikodudan, fesatlıktan kaynıyormuş da haberim yok. Yahu bunlar iki gruba ayrılmışlar. Stajyeri, kadrolusu, ücretlisi topu birden karşı karşıya düşmüşler, Kimse birbirini beğenmiyor. kötü olduklarını düşünüyor. Müdür yardımcısı birine bir şey dese gururum da gururum diye ortalıklarda dolanıyor da benim ruhum duymuyor. Zira ben o arada sınıfımda oluyorum. Çocuklarla ilgileniyor, velilerin çocukları hakkında sorularını yanıtlıyorum sabırla. Bu arada farkediyorum ki iki grup da bana haklı olanların kendileri olduğunu ispat etmeye çalışıyor. Da niye bana, yahu bi gidin işinize.

Hepsi iyi öğretmen aslında. Tek bazıları derslerine girmeyi becerse.

Aslında genel olarak, stajyerlere, yardımcı öğretmenlere sınıf bırakmak gibi bir olayları var anasınıfı öğretmenlerinin. Hatta bu o kadar kanıksanmış ki kimse de "hocam ders vakti ne arıyorsun dışarıda?" diye sormuyor. Hatta sorsa suçlu durumuna düşecek. "Zaten bizim teneffüs hakkımız yok da, bir nefes alamayacakmışız da." falan da filan da. Kimse nefes alma demiyor zaten. Ama unutma ki diğer öğretmenlerin de teneffüsü 10 dk, öyle eline çay kahve alıp saatlerce dedikodu yapacak kadar değil.

Şimdi bu yazdıklarım size fazla üstü kapalı gelmiş olabilir. En iyisi bu kadar harfi neden tuşladığımı anlatayım.

Karne haftasında ben iyi öğretmenim diye dolaşan, sürekli başka öğretmenlerin eğitim anlayışlarını beğenmeyip onları kötü diye yaftalayan ve bunun için her an idarecilerle iyi geçinmeye çalışan bir öğretmenin derse bile doğru dürüst girmediğini keşfettim. Ve "iyi öğretmen" imajının zedelenmemesi için zaman zaman gözünü bile kırpmadan ortamı mikserlemeye çalıştığını. Bu yüzdenmiş gruplara ayrılmalar falan. Bir taraf mikser, diğer tarafsa kendini korumaya çalışan. Daha da ilginç olanıysa mikser olanın beni etkisi altına almaya çalışırken her seferinde objektif yorumlarımla onu püskürttüğümde, biraz daha bana uzak durduğunu görmek.


Not: Bu yazıyı yazarken aklıma eskilerden bir anı geldi.

Üçüncü sınıftaki stajımda iki arkadaş bir sınıfa giriyorduk. Dersine girdiğimiz öğretmen biz gelir gelmez, hemen sınıfı bırakıp çıkıyordu. Biz de artık ilk tecrübemiz, kör topal bir şeyler yapmaya çalışıyorduk ama doğrusu o öğretmen hakkındaki düşüncelerimiz hiç de iyi değildi. Derse girmezdi, ya da kenarda put gibi otururdu. Gün boyu bize hiç bir şey söylemez ama bizimle hiç muhattap olmadan gözleriyle tedirgin etmekte de üstüne yoktu. Kadına sinir oluyorduk. Ama bir gün vücudumuzla ilgili bir konu anlatacağı tuttu. Ağzımız açık kaldı. Mükemmel bir sınıf yönetimi. Çocuklara müthiş bir ilgi alaka. O an kadına sinirimiz nefrete dönüştü. Sonuçta biz onun rehberliği için gelmiştik staja. Ve kadın bizi bunlardan mahrum bırakmıştı. O benim için hala kötü öğretmendir. Öğrencilerini iki tecrübesiz stajyere bıraktığı için.

2 yorum:

  1. çok meşhur özel bir anaokulunda branş öğretmeniydim. Dediklerinin birebir aynısı yaşandı. Özel okula özgü sanıyordum ama demek ki nereye gitsen aynı b.k. Orda iki sınıf öğretmeni sınıfta durmak zorundaydı ama hiçbir zaman öyle bir şey göremedik. Ve o övünmeler ahhh çıldıracaktım:D Bizde iyi öğretmen olmanın sırrı velilere reklamdı. O yüzden full time kapıda velilere yıkama yağlama modu. Eğer hissen yüksekse sınıfta durmamışsın ortalık mikserlemişsin öğretmenleri mobbinglemişsin kimse umursamazdı:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. vay anasını! ben de özel okullarda çok çalışmaktan böyle şeyler olmaz sanıyordum. demek ki senin de dediğin gibi nereye gitsen aynı b.k!

      Sil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.