Kimi insana bir işi başaramadığını söylediğinizde hemen çalışıp ne kadar becerikli ve çalışkan olduğunu ispat etmeye çalışır. Aklı sıra karşısındakine ders verecektir. Bendeyse- bana böyle bir şey dendiğinde- içime kocaman bir rahatlama gelir. "Oh ne güzel benden umudu kesmişler. Şimdi kendi istediğimi rahat rahat yerine getirebilir, kimseye de hesap vermek zorunda kalmam." diye düşünürüm.
..............
Geçenlerde annemle telefonda konuşuyoruz bana "Kızım Ankara'ya gelince kendine daimi bir iş bul. Senin atanman bir seneyi geçer gibi." dedi. O zaman anladım ki annem KPSS'ye hazırlanmam konusunda da çoktan benden umudu kesmiş durumda. Gerçi bu görüşüne okul öncesine başladığımdan beri "Oo burası çok güzel, hiç ders çalışmak zorunda değilim." gibi söylemlerimin de katkısı olmuş olabilir, bilemiyorum. Ama sonuçta umudu kesmiş. Asıl önemli olan da bu.
Doğrusu annem benden büyük bir fiyaskoyla Hacettepe-Matematik bölümünü bırakıp Marmara Üniversitesine gittiğimden beridir umudu kesmiş durumda ve belki de bu yüzden ne zaman benden beklemedik güzel bir şey çıksa benimle gururlanır, beni över durur. (Blogmu insanlar beğendiği ya da bir yazarın anlık yazdığım paragrafı beğendiğini söylediğimde, başka bir şehre gidip başıma bir iş gelmeden bir sürü şey öğrenmiş olarak geri döndüğümde, okuldaki konferansta görev aldığımda vs.) Zira benden bunları ne beklemiş ne talep etmiştir ama ben kendime göre bir şeyler yapmayı becerebilmişimdir işte. Şimdi üstüne bir de bana böyle dediği halde atanırsam görmeyin annemin keyfini. "Ben bu kıza böyle böyle demiştim ama nasıl da utandı beni" diye etrafta kurumlanıp durur. Buna rağmen öğretmen olamazsam kendini üzmez de.
Ne güzel bir şey değil mi bu. Darısı tüm ailesi tarafından beklentilere cevap vermek zorunda bırakılan kişilere.
Annen sizin bölümün KPSS puanlarının ne kadar düşük olduğunu bilmiyor sanırım. Kesin kazanırsın sen ben eminim :)
YanıtlaSilŞirvan... Ay bilmiyorum ki, hadi inşallah :) Ama yine de kendimi "evet sevgili okurlarım,kpss'yi kazanamadım. yazın girdiğim market tezgahtarlığı işine devam" diyecek gibi hissediyorum.
YanıtlaSilMesele taban puanları değil, bölümdaşlarının nereye kaç puanla atandığı oduğundan sen yine de biraz çalış derim kitap gib kız. Zira araştırmalarıma göre, son atamada okul öncesi öğretmenliği puanları 68de kalmış.(eger 26Yı acarsan). Yok bir de yer begenecem dersen 75 cebine koy. Sevgiler:))
YanıtlaSilGerçi biliyorum ki sen ne iş olsa yaparsın:))
benm annemde benden, okul öncesi eğitimi bırakıp "konservatuar okuyacağım ben" dediğimde ümidi kesmişti :)zira ikisindede istikrarı yakalamayıp sosyoloji okumam onu haklı çıkardı gibi :D ama benmkilerin içinde bi benzerlik var. çocuklar, insanlar ve toplum bilimi vs... matematikten okul öncesine geçmek kalp krizi etkisi yaratabilir :)
YanıtlaSilAdsız... Ne iş olsa yaparım abi :) Ama dur biraz çalışayımda. Aman ne yapayım bilmiyorum ben... :D
YanıtlaSilsimone... Sana da diyorlar mı bana dedikleri gibi "Bu sefer bırakıp hangi bölüme gideceksin." diye. :)
Evet Sorma. Son sınıftayım hala bazılarında o krizin etkisi sürüyor.
yok sanırım sonunda dikiş tutturdum.. ama eğer yaş geçmiş olmasaydı konservatuar da ısrar ederdim... geçen yıla kadar hala yetenek sınavına bi girsemmi yaa deyip duruyordum çünkü.. sanırım büyüdüm :/
YanıtlaSil