Sayfalar

22 Ocak 2011 Cumartesi

İzmir'e Örgü Örmeye Gelmişim Meğer

İzmir'deyim şuan. Bu yazıyı o kadar hızlı yazmaya çalışacağım ki yazım hataları olursa hoş görün artık. Zira birazdan "abla ne yapıyorsun" diye kuzenimin başıma gelmesi yakındır. Neyse efendim işte yolculuğu uçakla yaptım. Halamların bana uçak bileti sözü vardı bende mutlulukla kabul ettim. Yolculuk yanımdaki aceleci ve çatlak kadını saymazsak çok güzel geçti diyebilirim. (50 dakika be, kötü geçse ne olacak sanki :P) Kadının tuhaf olduğunu daha "ben uçağa bindim" mesajlarımı çekerken fark ettim. Kapılar henüz kapanmamış, kadın ben mesajlaşıyorum diye bana kötü kötü bakıyor. Sanki çalışmayan uçağın aşağı çakılma yeteneği var? Ancak aynı kişi uçağın tekerleri daha yere değer değmez kemerini çözüp, montunu giyip, bir güzel çantasını alıp kucağına koyarak oturunca dedim ki "yoksa telefona kızan bu kadın değil miydi?" Dahası kimse ayağa kalkmamış bizim zatı muhterem insan ayağa kalkıp başımda dikilmeye başlıyor. Ay öyle rahatsız hissediyorsun ki kendini sen de ayağa kalkıyorsun. Sonra bakıyorsun ki daha kapılar açılmamış arkanı dönüp geri oturacaksın değil mi? Ama bir baktım akbaba gibi başımda oturacak yer bırakmamış. Bir de demez mi "hanfendi ilerler misiniz?" Artık en sonunda "bekliyoruz efendim!" diye tersledim kadını.

Ee kadın bunca aceleciliği yaptı sonunda ne oldu? Gördüm, valiz bandında 15 dakika valizini bekledi.

Benim bu kadar konuştuğuma bakmayın. 25 yaşındayım uçağa daha on kere binmedim hayatımda. Bir de böyle havaalanına giderken geriliyorsun. Biletler nerede check-in ettirilecek, kapılar nerede hiç bilmiyorsun birine soracak gibi oluyorsun tuha tuhaf bakıyor yüzüne. Ancak bu gibi durumlarda sakız çiğnemek meğer insana özgüven veriyormuş, anladım. Normalde ben sakız çiğnemeyi sevmem. Yanımda biri çiğniyorsa çiğnerim ancak. O da rahatsız olmamak için. Ancak E-10 otobüsünde biraz başım dönüyor gibi olunca uçakta basınç yüzünden çiğnemek için aldığım sakızı otobüste çiğnemeye başladım. Aaa birden üzerimdeki çekingenlik gitmez mi? Öyle ki bilmediğim şeyleri sorarken üzerimde "ben hep atatürk havalimanından biniyorum aslında, pehh!" havaları...

Neyse yorulmadan geldim İzmir'e. Pekala şimdi ne yapıyorum dersiniz? Halamın entelektüel ev kadını arkadaşlarıyla ev ziyaretlerine, oralarda güzel bir örgü tunik modeli beğenip örmeğe başlıyoruz. Ah bu arada bujiteriden yeni yüzükler alıp takmayı ihmal etmiyouz. Yani ev kızlığına merhaba.

Yalnız örgü örmek iyiymiş. İnsan konulardan sıkılsa da kimseyi dinlemek istemese de örgüsünün arkasına sığınabiliyor.

2 yorum:

  1. Hoş geldiniz İzmire ev gezmelerinden çok görülecek okadar çok yer varki gezmenizi tavsiye ederim sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  2. bilge... teşekkür ederim. emin ol onları da yapmaya çalışacağım :)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.