Sayfalar

7 Ocak 2011 Cuma

Tombala Yaktın Beni

Yeni yıla tombalayı kaybede kaybede girdim resmen. Tabi bunun üstüne acaba tüm yılım kaybetmekle mi geçecek gibi kötü bir espiri beklemeyin benden.

Neyse efendim, kız kardeşimin eşi tüm tombala bahislerini yaladı yuttu.

Şimdi biraz başa dönelim isterseniz.

Cuma akşamı stajdan çıkıp kız kardeşimin evine gittim. maksadım yıkanmış çamaşırlarımı oradan alıp doğru arkadaşımın evine gitmekti. Bir kaç arkadaş daha gelecek biz öyle basit film izleme, tabu oynama, kola ve meyveler eşliğinde yeni yılı karşılayacatık. Ancak anasınıfı bebeleri, yılbaşı partisinde beni öyle yordular ki kardeşimin evine gider gitmez kendimi yere serilmiş buldum. Ben yerde kan ter için de yatarken bana acıyla bakan kız kardeşim "abla gitme arkadaşına istersen" deyince sanki bunu bekliyormuş gibi beynimdeki ampul yanmaz mı? Allahım ben neden daha önce onlarla yılbaşı kutlamayı düşünmemiştim ki. Hemen arkadaşımı arayıp gelemeyeceğimi söyledikten sonra biraz dinlenip kardeşimle birlikte alışverişe çıktık. Ve böylece yıl başını üç kişiden oluşan mütevazı toplulukla kutlamaya başladık.

Biraz meyve, çerez, cips, içecekler eşliğinde internetten şarkılar açarak çene çaldık önce. Sonra kardeşimle eşi tavla turnuvasına başladı. Kazanan benle oynayacaktı. Ancak ben öyle yavaş ve saya saya oynuyordum ki kazanan da kaybeden de benle oynamak konusunda hemen mızıkçılık yaptılar. Kız kardeşim en sonunda pes ederek benle oynadı ya ilk elde beni mars edip "Abla ben sıkıldım hadi tombala oynayalım." diyerek beni can evimden vuruverdi.

"Eee, tam gece yarısında ne yaptın peki?" diye soracaksanız tombala oynamaya kendimizi öyle son sürat kaptırmış ki birden pat pat sesleri duyup "aaa havai fişek atıyorlar." diye pencereye koştuk. Meğer saat çoktan 12 olmuş bile. Tabi ben o heyecanla pencereye koşacağım derken  kartın üstündeki tüm pulları devirmişim. Neyse güç bela pulları geri yerine yerleştirdik oynamaya devam ettik ve diğer ellerde olduğu gibi bunda da kaybettim.

Millet belki her yılbaşında tombala oynamaktan sıkılmıştır ya ben hiç sıkılmıyorum. Biz tombalayı bahisli oynuyoruz çünkü. Acayip heyecanlı oluyor. Her oyuncuya 10'ar tane nohut dağıtıyoruz. oyuncular kart başına kasaya, ki bu durumda kasa nohut kavanozu oluyor, üç nohut veriyor ve oyun başlıyor. Birinci çinko bir, ikinci çinko iki, tombala'ya ise üç nohut kazanılıyor. Oyuncular nohutları miktarınca istedikleri kadar kart alabiliyorlar. Ola ki birisinin nohutu çıkışmadı, bu durumdaysa kasaya borçlanmak yerine kasadan kaç tane nohut aldıysa diğer oyunculara da o kadar nohut dağıtılıyor. (Aslında nohutu biten oyun dışı oluyor ama biz üç kişi olunca böyle bir yöntem uydurduk.)  Böyle böyle sıkılana kadar oynanıyor oyun.

Ve efendim yıl başı olalı bir hafta olmuşken ben daha yeni yazabilyorum yazımı. Malum bir son sınıf öğrencisi olarak Kpss'ye hazırlanıyoruz. (Bu da tüm ihmallerimin bahanesi oldu yav. Halbuki çaktırmayın sınav açılışını daha dün geometri çalışarak gerçekleştirdim. Ama yalan yok Ales'e çalışmıştım.)

4 yorum:

  1. Klasik bir noel olmuş. Ben şimdiye kadar hiç öyle geçirmedim gerçi... :D
    Ales'e çok sevindim canım yaa süpersin. 81. ;) Kardeşin kaç almış çok merak ettim, bir boşu vardı galiba?

    YanıtlaSil
  2. kardeşim mi onun bir kaç yanlışı çıktı. 95 almış. :)

    YanıtlaSil
  3. tombalacııı ödülün var bende bir ara gel de all :) ;)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.