Sayfalar

13 Şubat 2011 Pazar

İstanbul'a gelmek Güzel De...

Yolculuk nasıl derseniz yer yer b*k gibi geçti desem yalan olmaz açıkçası. Hemen arkamda iki şımarık çocuğuyla bir anne oturuyordu. Allahım felaket gürültücülerdi. Çocuklar nadiren sessiz olsalar da genelde hep koltuğu sallamakla, tepsileri pat pat açıp kapatmakla, sürekli benim koltuğun altına ayaklarıyla vurmakla meşguldüler. He bir de zırlamak ve sızlanmakla. Onları duymamak için müziğin sesini iyice açıyorum bu sefer koltuk arasından bir kol uzanıp beni dürtüyor, perdemi çekiştiriyor. Anne de bir manyak.  Şakır şakır basıyordu paparayı bebelere. Yok yok. Sınıf içinde çocuklar tamam çok tatlı ama dışarıda tam bir felaketler.

Biliyorsunuz genelde otobüse tercih etmem ama bu sefer çamaşırlarım anca kuruyacağından otobüse binmek gerekti. Otobüse binersem de Nilüfer'e binerim hep. Ama bu sefer Kamil koç'tan aldım. Nedendir bilmem ben bu firmaya bir yerden bir gıcık kapmıştım. Felaket ön yargılıyım. Ama pekala da güzelmiş. Aslında gene pek beğenmedim de şu koltuk arkası ekranın seçeneklerinin çok fonksiyonel olması beni benden aldı doğrusu. Böyle her şeyi elle seçiyorsun. İstersen gelene kadar hep aynı müziği dinle. Ah tabi şu arkadaki veletler olmasaydı bu zevkin keyfini daha rahat çıkarabilirdim.

İstanbul'a geldikten sonra bendeki rahatlığa bakın. E-5 servisleri bizim yurdun önünden geçiyor ama ben "Aaa ne güzel bir kitapmış bu yav" diye diye elimdeki kitabı okurken ineceğim yeri kaçırmaz mıyım? Kafamı bir kaldırdım üsküdardayım. Neyse artık dedim son durağa kadar inmedim. Sonra da çekçekli valiz kullanma ehliyetim olmadığı halde(sürerken kadının tekinin ayağını ezdim.) onu süre süre kız kulesinin oraya kadar yürüdüm. Ama yol beni nasıl sarsmış yürümek açıyor ya hiç otobüse, dolmuşa binecek gibi hissetmiyorum kendimi. Bir taksiye bineyim bari dedim. Taksici inmeme yakın demez mi "Bak yurtta kalıyormuşsun, hadi gece neyse de gündüz niye otobüse binmiyorsun?" Bir de yanlış anlama boşuna paran gitmesin diye söylüyorum diye açıklama yapıyor. Var ya kırk yılın başı bir keyif edelim dedik adam içine etti.

Böyle işte. Pek güzel bir yolculuk sayılmazdı. Yarın da okul başlıyorum. Bakalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.