Sayfalar

15 Nisan 2013 Pazartesi

Eski Ev Arkadaşım Nasıl Evlendi?

Geçen cumartesi yine "Evde pinekleyeceğim, hiç dışarı çıkmaya halim yok." diye evin içinde sütçü beygirleri gibi dolanırken arkadaşım, 
"Kitap gibi kız, bizimkinin nikahı varmış bugün. Sana söylemeyi unuttum." demez mi? 
Ona da dün haber vermiş. "Lan, dedim, bunlar karnı şişirdi de yıldırım mı yapıyorlar?" 
Valla ne yalan söyleyim. Kötü düşündüm. Meğer bayağıdır uğraşıyorlarmış da bize yeni haber vermişler.
 
Çekinmiş olabilirler tabi. Sonuçta yeni eve çıkarken kıza "Sen gelme!" demişim. Ama şu yazıda anlattığım üzere, haklıydım yani.

Neyse saat sabahın on buçuğuydu, telefon ettim. "Kız nikahın varmış, adresi ve saati ver de gelelim." dedim. Acayip sevindi. Hatta fazla sevindi ki tuhaf gelmişti bana. Sebebini gidince öğrenecektim.

Lakin öncesini anlatayım bir.

Öğle vakitlerinde, ev nikahı olacakmış. Belki bu işler böyle yürüyordur ama bana garip geldi doğrusu. Düşünsenize, nikah memuru "Siz hazır olunca beni evimden alırsınız." demiş. Randevu usulü değil miydi bu işler, yoksa ben mi yanlış biliyorum? Efendim, bu soruyu bir kenara bırakırsak, törenin başlaması için herkesin toplanması gerekiyormuş. Biz de ev arkadaşımla beraber fazla bekletmeyelim diye koştur koştur hazırlanmaya giriştik. Vaktimiz çok azdı. Belki iki saat içinde banyo yapmış, giyinmiş, süslenmiş, fön çektirmiş ve makyaj yapmış olmalıydık. İkimizde gardrobumuzdan kurtarıcı elbiseler aramaya başladık. Bulduk bulmasına ya benim çorabım, arkadaşın da uygun ceketi yoktu. Hızlıca evden çıkıp hayatımızın en hızlı kıyafet alışverişini yaptık. Sonra son bir sürat, doğru eve... Makyajı yaptık ya föne vakit kalmadı. Arkadaşım saçını topuz yaptı bense tel tokalarla basit bir şekil verdim. Gene de bayağı bir şekle girmiştik.

Eski ev arkadaşımın yeni konutuna ilk defa gidiyordum. Çağırmıştı ama ne bileyim pek hazzetmediğimden hiç içimden gitmek gelmemişti. Fakat nikah deyince işler değişiyor. Bir görev duygusuyla gidiveriyorsun işte.

Ev küçük bir şehir kenarı site dairesiydi. Salon ancak dokuz bilemedin on kişi alırdı ve zaten biz de o kadardık. Ben, ev arkadaşım, onun erkek arkadaşı, gelin kızın iş arkadaşı ve onun ev arkadaşlığından kontenjanlı biri daha. Damadınsa sadece tek bir arkadaşı vardı! Ah bir de nikah memurunu unutmamak gerek. İşte gelenlerin hepi topu bu! Meğer bizim gelin kızın hiç arkadaşı yokmuş. Yani geçen dönem bir iki arkadaşını görüyordum ya neden gelmediler ben de merak içerisindeyim. Bazıları "Ee insan o kadar aksi, iğne dilli olursa..." diye yorum yaptılar. Ayy, dedikodular, dedikodular...

Anne yok, baba yok, kardeş yok. Nikahta hiçbir akraba yok! Arkadaşlarsa; bir iş arkadaşı ve onun arkadaşı. Bir de biz yani yeni evlerine "Gelme" diyen eski ev arkadaşları. Durum bu kadar vahim dostlar. 

Simdi anladınız mı "Geliyoruz nikaha." deyince neden çok sevindiğini.

Kızı oğlanın ailesi istemiyormuş, onlar da nikahı kıyıp emri vaki yapmaya karar vermişler. Oğlan da herhalde ailesine yetiştirmesinler diye diğer arkadaşlarını çağırmamış. Kızın ailesi zaten ülkenin ta öbür ucunda. Hoş uçak denen bir şey var ya niyeyse onlarda gelmemiş. Böyle buruk fakat mutlu bir törendi işte. Şaka maka üzüldüm yahu. Gerçi bakın, yine de yüzleri gülüyordu. Başarmanın sevinci desek yalan olmaz.

Minik bir beyaz pasta, meyve suyu, kola almışlar. Onu kesip elleriyle servis ettiler. Hep bereber hatta- nikah memuru da dahil- hepimiz yedik, içtik, bol bol fotoğraf çektik. Sonra da yeni evlileri fazla rahatsız etmemek için erkenden yanlarından ayrıldık. Balkondan gülümserek teşekkürlerle el salladılar bize. 

Demiştim pek hazzetmiyorum diye. Fakat "Yiğidi öldür hakkını yeme." demişler. 

Helal olsun onlara!
Ah, unutmadan tabi,

ALLAH MESUT ETSİN DOSTLAR
DARISI TÜM EVLİLİK DÜŞÜNENLERE...


3 yorum:

  1. Biraz garip geldi bana açıkçası. Ama sonuçta ailevi durumları bilmiyoruz, çok ta yadırgamamak lazım. Allah mutlu etsin diyelim ama maalesef bizim kültürümüzde aileler bu gibi durumlara müdahil olmadan duramazlar, mutlaka tatsızlık olacaktır daha . Allah yardımcıları olsun ne diyelim :)

    YanıtlaSil
  2. Helal olsun valla, iyi cesaret :) Allah mutlu etsin :)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.