Sayfalar

10 Ekim 2010 Pazar

Sırılsıklam Kültürlüyüm Ben

Kültür mantarları yanımda halt etmiş. Bir kültürlüyüm bir kültürlüyüm sorma gitsin. Mantarlar gibi serin ve nemli yerlerde kültürlü olacağım diye ne kadar yağmurlu rutubetli hava varsa, o seminer senin, bu söyleşi benim, şu kütüphane onun dolaşıp duruyorum.

Şaka bir yana hakikaten kültür kumkumasına döneceğim bu gidişle. Cuma günü kız kardeşimle kıyamet gibi yağan yağmura aldırmadan Anadolu yakasından taa Vefa'ya gittik. Dikkat edin, burada "taa" sözcüğü yolun uzunluğunu değil bilakis yağmurun şiddetini veriyor aslında. Allahım İMÇ durağından sonra o kısacık yol ne kadar uzun geldi bize. Hayır, seminerlerin verileceği Bilim Sanat Vakfı'nın nerede olduğunu da bilmiyoruz anasını satayım. Bir de sanki son kayıt tarihi de öyle yarın falan. Yok, ne alakası var, düpedüz haftaya kadar devam ediyor kayıtlar. Fakat biz iki boş ve sosyal aktivite manyağı kız bir kere aklımıza koyduk ya cuma günü kayıt yaptıracağız diye, ille de çıkacağız yola.

Neyse çıktık yola ya etraf göl olmuş resmen. Vapurdan bir indik, yağmurdan önümüzü göremiyoruz. Resmen algılarım kapandı, tüm yön bulma yetilerimi kaybettim. Kardeşim "neye bineceğiz abla" diye bağırmasa kıpırdayacağım yok. Allah'tan vapurdan inince durak yakınmış da fazla aramamız gerekmedi. İnince Vefa için Reşat Nuri sahnesinin yanından yürüyecekmişiz. Öyle de yaptık ya bir türlü vakfı bulamadık. Kime sorsak "ilerde ilerde" deyip duruyorlar. Yürü yürü en sonunda güzel bir binanın öünde durduk. Bir adam koşarak binadan çıkıyordu ki "pardon bilim sanat..." demeye kalmadı burası dedi gülerek. Sicim gibi inen rahmetten görememişim. Kabak gibi kocaman "Bilim ve Sanat Vakfı" yazıyormuş üzerinde meğersem. Kendimi rezil gibi hissettim ya. İnşaallah o adamla bir daha karşılaşmam.

İçeri girdik şükür. Yalnız bir sorun vardı. Ben buraya son dakika da kardeşimin sürüklemesiyle gelmiştim. Ne semineri istiyorsunuz deseler, manavdan sebze seçer gibi "neler var?" diye sorardım yemin ederim.  Meğer 54 tane seminer varmış da içlerinden çakışmayanları seçebilmek için verdikleri kitapçık ve programı iyice incelememiz gerekiyormuş. Of! Ne kültür şoku ama. Abartmıyorum neredeyse bir saat seçmelerle uğraştık. Hepsi de cumartesi ve hepsi de farklı farklı salonlarda arka arkaya dizilmişler. İstediklerimiz arasında çakışmayanları eşleştirene kadar göbeğimiz çatladı. Kardeşim iyi coştu ya ben sadece üç tane seçebildim. Seçtiklerimden bir tanesinin konu başlığı da "Edebiyat okumaları". Sekiz haftalık bir seminermiş bu. Çok heyecanlandım doğrusu. Bakalım nasıl geçecek? 16 ekimde de başlıyor.

Dönüşte ıslak paça ve ayakkabılarla sıcak bir yere girmek istedik, vefa bozacısına attık kendimizi. Camın ardından belki de ahşapın göz aldatmacasından olacak sıcacık görünüyordu içerisi. Ama nerdeee, gayette soğuktu ortam. Boza sıcak gelir belki dedik, yok, o da soğuktu. (Yoksa sıcak boza içtim diye bizi mi kandırmıştı insanlar.) İlk boza içme girişimim günlerce beklemiş, bozuk bir bozayla olduğu için temkinle yaklaştım ya iyiydi tadı. Fakat vazgeçilmez değil. Yani olsa da olur olmasa da. Zaten bardağın tamamı da fazla geldi bana. Hem oraya girme amacımız tamamen ısınma ve barınma amaçlıydı ve bu amacımıza maalesef pek az nail olabildik. Cuma'ya gideceklermiş de. "Biz senin yerine bakarız beyabi, sen merak etme, bizi bu yağmurda dışarı koma." diyecektik olmadı. Kendimizi dışarıda bulduk. Puf! Biz yine soğuk ve yağmurlu yollarda perperişan... (Küçük Emrah nerdesin?)

Neyse çıktık, durağa yürüyorduk ki bir kız acele acele bize doğru geliyor. Önümüzde durup "Afedersiniz bilim sanat vakfı nerede acaba" demesin mi? Gülerek cevap verdik ona. Aynen bize tarif ettikleri gibi anlattık yolu. "Tiyatronun yanından gir, Vefa bozacısına gelince sor, kim olsa gösterir." Anlaşılan seminerlere bayağı rağbet var. Aaa, hatta İstanbul'da olanlara gitmelerini tavsiye edeyim. Seminerler ücretsiz ve kayıt için sadece fotoğraf ve kimlik fotokobisi gerekli.

16 yorum:

  1. Fazla kültürü tavsiye etmem. Daha doğrusu kültürlü gözlerle bakan insanları sevmem :)

    YanıtlaSil
  2. 8ex-en8... eyvallah efendim siz bilirsiniz :P

    YanıtlaSil
  3. Seminer ilgimi çeken bir şey olsa bile uykum geliyor. Alışkanlık herhalde...
    Ben de bozayı bir arkadaşımın 'süper bişi, mükemmel bişi...' demesiyle BİM'den almıştım; ama o şişeyi bitirene kadar göbeğim çatladı. Bu da alışkanlık olmadığından herhalde... :):)

    YanıtlaSil
  4. rengarenk... yok ya bunlar kısa seminerler 50'şer dakikadan sekiz hafta. hem sevdiğim de konular. Bir de yaş büyüdükçe böyle şeylere insanın daha çok ilgisi artıyor herhalde

    sevmediysen içmeseydin bozayı. senden değerli değil ya. Denedin olmadı, yarım bırak gitsin :)

    YanıtlaSil
  5. "Cuma günü kız kardeşimle kıyamet gibi yağan yağmura aldırmadan Anadolu yakasından taa Vefa'ya gittik."

    Cümlesindeki "Anadolu yakası" kavramını, "Rumeli yakası" olarak değiştirelim lütfen. Sanırım heyecandan olsa gerek yanlış yazılmış.

    Bu arada kültürseversolman bizi de sevindirmiş durumdasınız.

    YanıtlaSil
  6. Belki ben de büyüyüp kocaamaaan olunca seveyim :)
    Bi de öyle bi alışkanlığım var benim.Bir yiyeceğe başlayınca kötü olsa bile atamıyorum. :)
    Hayatım alışkanlıklar üzerineymiş de haberim yokmuş :):)

    YanıtlaSil
  7. profesör... ben anadolu yakasında oturduğuma göre ve vefa'nın da rumeli yakasında olduğunu bildiğimize göre bundan yanlış ne var doğrusu anlamadım.

    YanıtlaSil
  8. sizin için yağmurlu bir başlangıç olmuş:)
    ama güzel birşey böyle bir olanağa sahip olmanız ve sizde en iyisini yaparak değerlendirmişsiniz :) burdada olsaydı yaa:S

    YanıtlaSil
  9. görünmez kalem... teşekkür ederim, eyvallah :)

    YanıtlaSil
  10. Vefa'nın oradan kıvrılan eski sokaklar çok güzeldir, ama hava kuruyken:) O sokaklardan tırmanıp Süleymaniye'ye çıkarsınız bir seminer sonrası , insan zaman tünelinden geçmiş gibi oluyor.

    YanıtlaSil
  11. judy Abbott... bu öğrendiğime çok sevindim. giderim inşaallah.

    YanıtlaSil
  12. Pardon düzeltiyorum. Evet yazırnız doğruymuş. Yaşlılık işte..

    YanıtlaSil
  13. ben de mi başvursam ?!Yağmurlu bir havayı beklemeliyim:)

    YanıtlaSil
  14. Telekinesis... :)

    kızsıdıka... bir dakika hemen hava durumuna bakıyorum :P

    YanıtlaSil
  15. ne yağmurdu ama iki gün etkisinden çıkamadım. hala dışarı çıkma fikri bile kendimi ıslak hissetmeme neden oluyor. (söz konusu kız kardeş)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.