Sayfalar

11 Kasım 2010 Perşembe

Ukalayım, Görgüsüzüm Emme Evleniyorum

Eski üniversitemden bölüm arkadaşım evleniyor. Maddi durumları oldukça iyi olan bu kızın ailesi maalesef görgüsüzlüğe vardıracak derecede hava atmayı, gösteriş yapmayı çok seviyor.

Düğünleri beş yıldızlı lüks bir otelde olacak. Evleneceği kişi de maaş yönünden oldukça şanslı olmasına rağmen öyle süper lüks otellerde düğün yapacak kadar zengin de değil. Sanırım, hatta sanırım değil kesinlikle, hava atmayı seven aile düğünü kendisi yapıyor. Ee, çevreye karşı rezil olmasınlar değil mi? Konu komşu akraba ne der yoksa. Bilmem ney beyin kızı basit bir lokalde mi evlenecek demezler mi, küçümsemezler mi adamı.

Şimdi buraya kadar "Eee, bize ne bundan, adamın parası var yapıyor" diyebilirsiniz. Kazın ayağı öyle değil işte. Bir kere düğüne çağıracağı kişileri orada onların şanlarına leke düşürüp düşürmeyeceklerine göre çağırıyorlar. Anladığım kadarıyla arkadaşımın da ailesinden kalır yanı yokmuş meğer. Misal beni çağırırken yanımda kimseyi getirip getirmeyeceğimi sormadı bile. "Sana bir kişilik yer ayırtdım, bizim eski arkadaşların yanına." dedi. Sanki benim yanımda getirmek isteyebileceğim kimse olamaz gibi. Üstüne üstlük hiç bilmiyormuşum gibi uzun uzun kapıda ismimin yazdığını, ismi yazılı olmayanların giremeyeceğinden söz edip durdu. Yani diyor ki yanında birini getirmeyi aklından bile geçirme. (Deli miyim ben be! Ben oraya gittiğim için yanmışım bir de başkalarını da mı yakayım. Herhalde annem gelse bir daha asla bu kızla görüşme diye oldukça nadir yaptığı ültimatomlardan birini verirdi bana. Doğrusu orada garip durmamızdan değil, benim onun gibi bir arkadaşa sahip olmadan dolayı üzülürdü.) Bu arada gelmezsem yerimin boş kalacağını, benim paramı boşuna ödemiş olacaklarını da belirtmeden geçemedi. Yahu siz hiç bir arkadaşınızı düğününüze, en mutlu gününüze çağırırken "gelmezsen paranı boşuna ödemiş oluruz." der misiniz? Ah, bugün bir de tekrar aradı ve "bak geliyorsun değil mi, oteli bulabilirsin değil mi" dedi. (Biliyorum dedim şaşırdı haspam. Sanki otel bizim okul yolunun üzerinde değilmiş gibi.) Ve küçümseme en hat safhaya vardı ki bende en sonunda kayışlar koptu. "Şık gel tamam mı bak otelde olacak düğün." He bir de beni uzun süredir görmüyordu (Özellikle ben görüşmüyordum da denilebilir.) "zayıfladın mı sen" i de sayın gelinimiz yumurtlayıverdi. Ama bunu öyle bir korkuyla sordu ki anladığım kadarıyla onun oradaki statüsüne gölge düşürecek hiç bir şey istemiyor. Evet hakikaten de zayıfladım. (Ama ilk defa keşke zayıflamamış olsaydım, eskisi gibi yuvarlanarak gitseydim de görseydim o yüzünün halini diye hayıflandım resmen.) Anlayacağınız kendileri korkmasınlar. Gelinin arkadaşı olarak onu orada rezil etmeyeceğim. (Kahretsin!)


Şeytan diyor ki düğüne en spor kıyafetlerinle, boyasız ayakkabılarınla git. Al tavuk butlarını, on parmağını birden kullanarak ısıra ısıra ye. En olmadık yerde garip patavatsızlıklar yap, elindeki meyve suyunu gelinliğine yanlışlıkla(?) dök. Var ya oturacağım masada çok sevdiğim, çok kırılgan, tatlı ve şirin arkadaşım olmasa, yaptıklarımla onu rahatsız etmeyeceğimi bilsem bunların hepsini yapardım.

Fakat bununla birlikte oraya tekrar özel bir kıyafet almayı da düşünmüyorum. (Ne alcam be!) Kardeşimin düğününde ne giydiysem aynısını giyeceğim. Altın takmayacak, zaten solak olduğum için bıçağı sol elle tutacağım. Yani anlayacağınız kendi kendimi tatmin edeceğim yine. Sonra sen sağ ben selemet. Ne onlar benim semtime uğrasın ne ben onların.

Doğrusu böyle insanların hep filmlerde, dizilerde olduğunu gerçekte bu kadar olamayacaklarını, maddi üstünlüklerini sınıf farkı gibi görüp etrafa ukalalık taslamayacaklarını sanırdım, yanılmışım.


Ben bu kızın ufak tefek görgüsüzlüklerine (ki daha ziyade haddi olmadığı halde başkasını küçümseme de diyebiliriz.) hiç ses çıkarmamıştım bu güne kadar ya bu sabah ki telefon son noktayı koydu. Fakat bununla birlikte taa ne zaman söz vermiştim, gideceğim artık. Annem öncelerde "kızım altın götür, tak." diyordu ya inat değil mi hiç bir hediye götürmeyi düşünmüyorum. Zira şu düğünden sonra onunla zaten iyice incelmiş olan bağlarımı tamamen kopartmayı planlıyorum.

Not1: Pazar günü düğünle alakalı izlenimlerimi yazmayı iple çekiyorum. Bakalım daha neler göreceğiz.

3 yorum:

  1. eeee yuuhhh yanii!!!

    Ya gitme derdim ama yazacaklarını merak ediyorum:)
    Bu nedenle gitmelisin:D

    YanıtlaSil
  2. Sırf gözlem yapmak ve onları aktarmak için gidilitesi var. Hatta onlardan biriymiş gibi davranarak daha da farklı yönlerini görmek eğlenceli olabilir.

    YanıtlaSil
  3. kızsıdıka, ilnevya... söz verdim gitmek zorundayım fakat buraya yazacak olmam tek tesellim.

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.