Sayfalar

11 Kasım 2010 Perşembe

Ayırıp Özletmeyin Bizi Efendiler

Aileye sonradan katılan gelinleri  saymazsak (ki onları ayırmak gibi bir niyetim yok, hepsini çok severim.) sayıca erkeklerin ezici üstünlüğüne sahibiz. Bundan dolayı topluca düğüne, ev oturmasına giderken kalabalıktan, gidilen yerdekilerin dini hassasiyetinden veya başka herhangi bir sebepten dolayı bizimkilerden ayrı kalmaya sinir oluyorum. Zaten bir tatillerde görüyoruz biribirimizi, bir de böyle ayrı oturma durumu yok mu gıcık oluyorum. İnanmazsınız o anda nasıl özlüyorum amcamları, kardeşimi, kuzenleri. Kocaman da kız olduk "Ee, amca nasılsınız, canım sıkıldı, yanınıza geldim" de diyemiyorum. Tabii kaderime razı olup oturmuyorum da, tetikte bekiyorum.

Misal sadece kalabalıktan mı ayrılmışız, o zaman gittiğimiz yerde anında son model, full hamarat, gelinlik kıza dönüşüyorum. Sofra mı kurulacak kim gönüllü? Ben. Erkek tarafında çaya kim bakacak? Ben. "Ay valla sen olmasan nasıl yetişirdik, sağolasın" cümleleri eşliğinde normalde sinir olduğum çay getirip götürme işlemini büyük bir zevkle yapıyorum. Hatta orada hiç sinirlenmem küçük amcama. Sünger gibi çay içer maşaallah. Bir dakika yerine oturtmaz kimseyi ama ben orada hiç ikiletmeden doldururum. Gelip giderken de bahane ya işte. "Yoruldum amca, iki şurada dinleneyim, çayı şimdi doldururum der, konuşmalarının kıyısına, köşesine katılırım. Peki ne mi konuşurlar? Ne olacak her zamanki şeyler. Siyaset, belediye, ekonomi, özal'ın liberalliği, Menderes'in idamı, Kenan evrenin diktatörlüğü vs vs. Arada bir değişik hava atımları da söz konusudur bu konuşmalarda. Yerinden çıkmış logar kapağını belediyeyi taciz ede ede zorla yerine taktırtma zaferi. Taksiye bindiğinde yaptığı pazarlık sonucu kar etme, çocukların karneleri, yanlarındaki gençlere nasihat falan filan. (Tabi yanlarında ben olduğumda da, "Kızım senin okul ne zaman bitecek?" diye soran olursa amcamlar, benim gül gibi matematiği bırakıp okul öncesi öğretmenliğine geçtiğimi anlatırlar. Normalde bu konuya hep sinir olmuşumdur ama bu konuşma benim bir anda o ortamın parçası olduğum anlamına da geldiğinden fazla ses etmem, neşeyle gülümserim.)

Aslına bakarsanız siyaset konuşmalarının alasını okulda yeterince duyuyorum. Apolitikliğimle ve siyaset özürlülüğümle katılmaya da çalışıyorum falan. Fakat işte ayırdılar ya bizi. Onların o her zamanki konuları bir anda kıymete biniyor. "Yahu" isyanına geçiyorum hemen. "Yahu biz burada bebek mamalarınnın püf noktalarından bahsedelim, onlar içeride ülke meselelerinden dem vursunlar. (Akıl akıl gel peşime takıl! Sanki devleti onlar ihya edecek.)

Yok, sevmiyorum ben misafirlikte sevdiklerimden ayrı kalmayı. Anca beraber kanca beraber.

Not: Bakar mısınız, kardeşimin düğünü bitti, İstanbul'da da Ankara'yı özledim ya bir anda u dönüş yapıp akraba delisi oldum. :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.