Sayfalar

29 Haziran 2011 Çarşamba

Uyumak İstiyorum Uleyn!!!..


Bu seferki gezimin yazı konsepti tamamen kişiler üzerinden olacak sanırım. Çünkü resmen yeni tanıştığım üç tane insanı deli gibi dinledim. Hayır ne zorum vardı bende bilmiyorum ama özellikle şu son dinlediğim deli lakaplı kütahya'lı muhtar amca çok konuştu yahu.

Dinleme olayları aşama aşama yükseldi aslında. İlk kişi pek sakin bir kızdı ama yine de bir sürü okul öncesiyle alakalı şey sordu. Zira kendisi çocuk gelişimi bölümünde okuyan 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Bir ara "Abla sıkılmıyor musun? Nasıl yalnız gezebiliyorsun?" dedi. Ben de ona "yalnız gezince bak ne güzel, senin gibi bir sürü hoş insanla tanışıyorum." diyerek kompliman yaptım. Ancak ilerki zamanlarda bu söylediğim şeyden fazlasıyla pişman olabileceğimi nereden bilecektim.

İkinci konuştuğum kişi benimle bilecik'ten afyona giderken yan yana oturduğumuz ağa dizilerindeki jönler gibi bir oğlandı. Demin dinleme olayları aşama aşama yükseldi demiştim ya hah, işte bu bebe da bunun canlı örneği. Düşünsenize oturur oturmaz siz okuyor musunuz? Nerelisiniz gibi bir sürü damdan düşen sorular sordu. Hadiii, dedim içimden. İşte şimdi başlıyoruz. Uysal uysal sorularına cevap vermeye başladım.O ise deli gibi konuşmasını sürdürdü. Okuldan, üniversite'den, gelecekteki hayallerinden, den den den. Ta ki yan taraftaki adam "biraz sessiz olur musunuz? uyuyamıyorum." diyene kadar. O ara tren Eskişehir'e varana kadar bir iki saat bayağı bir başımı dinledim.(Uyudum) Sonra Eskişehir curcunası arasında ben uyanınca ve çocuğun sanki kırk yıllık arkadaşımmış gibi "Sen neden dışarı çıkıp hava almadın ki" diye soruşuyla birlikte, konuşmalarını iyice felsefeye bulayarak anlatmaya devam etti. Eyvah ki ne eyvah. İşin kötüsü bu çocuğun sohbeti kendini dinlettirecek kadar da güzel.Uykusuz kaldım iyi mi? Ara ara "çok konuşuyorum ben." diyor sonra konuşmasına devam ediyordu. Ben tabi üçüncü adamın varlığından daha haberdar olmadığımdan olsa gerek "yoo konuş konuş, ben dinlemeyi severirim." diyorum. Çocuk bu sefer de vatan millet sevgisi, ölüm, dünya nimetleri, askerle polisin farkı gibi nereye sündürsen oraya gidebilecek tarzda konulara kafa patlatmasın mı? Neyse onun ineceği durak geldi, indi. Ben de "oh uyuyabilirim artık." dedim. Ama meğer saltanatım bir iki dk sürecekmiş sadece. 

Muhtar amca geldi, yanıma oturdu ve bir anda hiç susmamacasına  konuştu ha konuştu. arada uyuya kaldım,  ama adam rahat bırakmamaya kararlı "sen ankaralı mıydın" diye bağırarak beni uyandırdı. Zaten ondan sonra bir daha uyutmadı. Her cümlesini en az beş kez tekrar ederek bana iki buçuk yıllık muhtarlık yaşantısında, yüksek memurlara işini yaptırmak için ne yemekler yedirdiğini, ne rakılar, biralar yuvarlattığını, ne rüşvetler yedirdiğini anlattı, büyük bir gururla(!). Bir ara galeyana gelip cüzdanından gelinlerinin, oğul ve torunların resimlerini çıkarıp gösterdi tek tek. Bir yandan da "bak kıymetini bil, herkese göstermem." diyordu. Gözümden deli gibi uyku akıyordu ama bir kere prim vermiştim işte, kaçarı yoktu sonuna kadar dinledim.

Şimdi afyon garında bu yazıyı yazıyorum ve gözlerimden felaket uyku akıyor. Otobüs kütahya'ya doğru giderken bu sefer deliksiz uyumayı planlıyorum. Kesinlikle!

Not: Tam yazıyı bu öğlen yayınlayacaktım ki otobüsüm geldi. Yetiştiremedim, şimdi yayınlıyorum.

Not2: Kahretsin, kütahya otobüsünde yanımda oturan kadın o kadar şişmandı ki hiç rahat edemedim. Bir de üstüne üstlük mızmızın tekiydi ve bana bir şeyler söyleyip duruyordu. Ama akıllandım ben. Hiç yüz vermedim.

6 yorum:

  1. Yolculukta konuskan bir dayıya rast gelmeme ihtimali cok düsüktür zaten sen de rast gelmişsin ona. Kimi dayılar da yolluk navalesini çıkarır heryeri bi et-soğan gibi tarifi mümkün olmayan acayip bir koku sarar ki, sana da ikram edenleri de vardır. :)

    YanıtlaSil
  2. hitman-3 Artık yaşlı amca görünce bir kere daha düşünüyorum zaten. :P

    YanıtlaSil
  3. :)
    Üniversite okuyan ögrencilere dikkat etmek lazım, bir dalarsa muhabbete bitiremez, onun da amacı 'yolculukta canım sıkılmasın bari şu yanımdakiyle konusayım' mantıgıdır. :)

    YanıtlaSil
  4. hitman-3... Ama bak yine de üni öğrencisi o kadar sıkmıyor. Neden? Çünkü yalar birbirine oldukça yakın.

    YanıtlaSil
  5. İnsanlar iyi dinleyicileri hemen yakalıyorlar. Etkili dinlemenin öğretildiğine bakma, aslında doğuştan gelen bin özelliktir bu. Bir yetenektir. :)

    YanıtlaSil
  6. Parya Tavananna... bir yeteneği aslında sende o yetenek yokmuş gibi göstermek de bir yetenektir bence. Ve ben ara ara bu yeteneğimi gizleme yeteneğini öğrensem çok iyi olacak :)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.