Sayfalar

4 Kasım 2010 Perşembe

Anormallere Bayılıyorum


Hacettepe'li hezeyanlarımı saymazsak ilk defa tatilde bir sürü ödev yapacağım. Öncelikle pazartesine kadar ulusal tez merkezinden bulduğum tezlerin özetini çıkaracak ardından ALES'e çalışmaya devam edecek, pazartesiyse (inşaallah) ufak bir Ankara kaçamağı sonrasında Hacettepe, Ankara ve Gazi üniversitelerinin kütüphanesine gidip internette yayınlanmayan tezlerini inceleyeceğim. He bir de milli kütüphaneye gideceğim. Aslında bir değil iki ders için araştırma yapmam gerekiyor. Anne-Baba eğitimi dersi hocamız "Bilimsel araştırmalar dersi aldığınıza göre bu dersin ödevini bilisel makale şeklinde yazmalısınız." diyince zaten en tırt ödev için bile bir sürü ciddi araştırmaya giren grup arkadaşlarımın bu sefer etekleri harbi harbi tutuştu. Bu demek oluyor ki onca litaratür taradıktan sonra konuyla alakalı en az elli kişiye anket doldurtup onları değerlendirmemiz de gerekiyor.  İtiraf etmeliyim, bu sefer böyle araştırmalarla uğraşmak çok eğlendirecek beni . Belki de eski okulumu ziyaret edecek olduğum için ya da Gazi'nin çok güzel bir kütüphanesi olduğunu duyduğum için bilmiyorum. Belki de hiç birisi değil sadece sonunda Ankara'da boş boş oturmak yerine bir şeyler yapacağım için olacak bu. Ama n'apayım içinde eğlenmediğim hiç bir şey yapmayı sevmiyorum ben. (Misal konforlu şehirler arası otobüs yolculukları. Iyykk!)

Şimdi eğlence ile kütüphaneyi nasıl yakıştırdığımı merak ediyor olabilir bazılarınız. Hemen belirteyim ben de dahil düzenli kütüphane kullanıcıların neredeyse hiç biri normal değil. Ve ben normal olmayan insanları izlemekten son derece keyif alıyorum. (İstisnalar kaideyi bozmaz.)

Örneğin şu anki okulumda sırf bu yüzden drama, eğitim felsefesi, psikoloji derslerinin hocalarıyla eğitici materyaller hazırladığımız atölyenin ve şu anki staj yaptığım sınıfın hocalarını çok seviyorum. Onlarla konuşmak çok eğlenceli. Bayılıyorum onlara.

Bir de benim hem samimi hemde ödevlerde grup arkadaşı olduğum arkadaşlarım var. Dört çatlak kız! Birincisi aklına her takılan konu için ulusal tez merkezine bakan, ikincisi Hindistan'la alakalı her şeyi araştıran, gittiği tiyatro oyunlarını çok iyi eleştiren, üçüncüsü sürekli garip ve anarşik fikirleriyle siyaseti sorgulayan, dördüncüsüyse biz garip dört arkadaşını anaç mı anaç kollarıyla sarmalayan tatlı ve tek evli arkadaşımız. (Hey, ne oluyor bana. Ankara'ya gelir gelmez hemen onları özlemeye mi başladım yoksa.)

Son olarak bu kadar anormali saymışken anneannemi es geçmek olmaz değil mi? :)

Not: Anormal şeylerden bahsederken hep "kime göre, neye göre sorunu" yla da karşı karşıya kalıyorum ya bunu "BANA GÖRE" ifadesiyle belirginleştirsem iyi olacak.

Not2: Blog yazılarını google reader'dan okuyorum ve an itibariyle 596 tane okumamış olduğum yazı var. İstanbul'da biraz üşengeç oluyorum galiba. Neyse kendime ödev: Bütün yazıların hepsini okuyup bitireceğim.

8 yorum:

  1. İşin zor desene... Kolay gelsin diyelim o zaman. :)

    YanıtlaSil
  2. rengarenk... teşekkür ederim ama bu sefer ödevlerimden hoşnutum. :)

    YanıtlaSil
  3. off cidden işin bayaa zormuş şimdiden kolay gelsin canım:)

    YanıtlaSil
  4. mia Wallace... teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  5. kolayy gelsinnn!!!
    Amaaannn zaten ankara da vakit kütüphanede geçmeli:))

    YanıtlaSil
  6. kız sıdıka... sağ ol. amaaaannn hakkaten bence de öyle :)) (resmen senin cümlenin aynısı oldu bu da yahu:P)

    YanıtlaSil
  7. Dışarıdan bu kadar mı anormal görünüyoruz yahu :)

    YanıtlaSil
  8. francesca... sen hangi anormal gruba giriyorsun, merak ettim :)

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.