Sayfalar

27 Temmuz 2010 Salı

Herşey ÇAy'la Başladı

Düğünle kına gecesi sonunda bitti. Kız kardeşime tekrar mutluluk dilerken bu mevzundan tamamen kopup başka bir şeyden, evdeki bir tartışmadan bahsetmek istiyorum.

Merasim İstanbul'da olduğu için gidiş dönüş toplam on saatimiz yollarda geçti. Gecenin bir yarısı Ankara'ya vardığımızda nasıl yorgunuz, nasıl yorgunuz... ama buna rağmen amcam daha içeri girer girmez "kitap, hadi bir çay koy bakayım." demez mi?

 Ne demek çay koy ya. Hepimiz aynı yolu geldik, hepimiz yorgunluktan yerlerde sürünüyoruz, hepimizin dili dışarıda ama hiç olur mu, biz geleneklerimize bağlı bir aileyiz, uzun yol dinlenmesini sadece erkekler, yaşlılar ve misafirler yapabilir. Biz evin genç kız ve gelinleri yapamaz. Biz sadece aynı yolu çektiğimiz erlerimize yol yorgunluğunu çayı yapar, yemek hazırlar, ordan oraya koşturur dururuz. Aaa, ne bu ya, dayanamıyacağım artık. çekiyorum restimi. "Bir tek siz yorulmadınız, ben de biraz dinlenebilir miyim?"

Bunu söylediğim anda salondaki erkeklerin hepsi donup kaldı, hayır söylediğimde ne varsa, sanki mahalleye bomba falan düştü. üf ya, bunlar bir yataklarını toplamazlar, giysilerini kirliye atmazlar, öğün arasında karınları acıkınca mutfağa gitmek yerine ekmekaralarını bizden beklerler. Zaten biz robotuz, hiç yorulmayız, duygusuzuz. Yahu yanıyorum yanıyorum dışarıda sosyal demokrat geçinenler bile ev içinde ultra gelenekçi oluyor ona yanıyorum. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. ulan şu meseleye kafamı takmaktan kardeşimin evden gidişine tam olarak üzülemedim bile be.

Neyse ben dinleneyim diyene kadar çoktan yengem çayı hazırlamıştı bile. ayrıca yaptığım küçük çaplı başkaldırı da evdeki başka hiç kimse tarafından benimsenmedi. Bir tek halam. "oda oyum çekimser ama aslında ben senin yanındayım diyenlerden" o kadar. Onun hislerine tercuman olduğumu fısıldayarak söyledi anlayın artık. hoş, o cenderenin içinde ben yok muyum sanki. Çay tepsisi önüme gelipte çayımı bir güzel almaktan hiç de geri kalmadım doğrusu. Var ya bunu yaparken, kendimi kapitalizm karşıtı olduğunu söyleyen bir kapitalist gibi hissettim. Yok olmayacaktı böyle, bende açtım ağzımı yumdum gözümü.

"Amacım, size saygısızlık, itaatsizlik etmek değil (itaat mi?) ama bir tek siz bir sürü yol çekmediniz ki hepimiz yorulduk. ne diye hemen kadınların size hizmet etmesini bekliyorsunuz. hem bir kere kadınların bünyesi erkeklere göre daha zayıf onlar sizden daha fazla yoruluyorlar."

Peki buna tepkileri mi ne oldu?  HİÇ. dediklerime karşı tepkileri koca bir HİÇ. Dudaklarındaki alaycı kıvrımlarıyla beni muhattap dahi almadılar.  Hatta sanki fıkra anlatıyormuşum gibi bazıları baya baya güldü bile. Beni diğerlerine göre en çok muhattap alan halamın eşi bile "sen eski zamanlarda olsan kim bilir ne yapardın, o zamanlar hayat daha zormuş, yaşatırlar mıydı bakalım seni" deyiverdi. Ay bu lafın altında kalır mıyım ben, hemen cevabı yapıştırdım. "o zaman bir kadın hakları şehidi olarak tarihe geçerdim." Konuş konuş, artık nasıl kendimi kaptırdıysam annem "kitap, sus istersen" diyor, ablam kaş göz işareti yapıyordu. tek yandaşım halamınsa sadece hayaleletimsi bir varlığı vardı o kadar.

Yok, kimse muhattap almazsa almasın. Ben yine de bu görüşümü savunmayı devam ettireceğim. Yahu hala anlayamıyorum nasıl bir mantıktır bu. Kızın yatağını toplaması onun görevi iken, erkeğin aynı şeyi yapması olsa olsa kadınara bir lütufmuş gibi lanse ettiriliyor. Hadi yine iyisiniz hanımlar işinizin bir kısmı azaldı benim sayemde.

Allahım sen insanlara akıl fikir ver. Hele böyle basit bir tartışmadan dolayı adımı feministe çıkaranlara daha çok ver.

Not: Bir hışımla yazarken bizimkileri oldukça kötü lanse etmiş gibi oldum ya burada benim amacım onları kötülemekten ziyade bazı geleneklerin saçmalığı eleştirmek.

8 yorum:

  1. Benim kardeşim benden çok hürmet görüyor evde yaşı benden küçük olmasına rağmen yemeği önüne geliyor yatağı ve odası herzaman toplanıyor nedeeen çünkü o bir erkek kardeş:D tamam bende hürmet görmeyeyim ya kendi işimi kendim hallederim ama o da kendi işini kendi halletsin banane çok sinirleniyorum:))

    YanıtlaSil
  2. kim tutar seni, destekçinim, sevgilime babama ve bilumum akrabaya karşı cesurca çemkireceğim, herşey bizim omuzlarımızda olmak zorunda değil!!!

    YanıtlaSil
  3. İyi de demişsin,çok da güzel demişsin.

    YanıtlaSil
  4. Süper söylemişsin! sen bence de kimseyi takma aynen böyle devam et kimse destekçin olmasada;)

    YanıtlaSil
  5. marla, maya, caner, mia wallace...desteğiniz için teşekkür ederim arkadaşlar.

    erkan... olay şu aslında durursun durursun birden patlarsın ya patladığın şey de ufacık bir şey gibi görünür. budur. komik ama ertesi ertesi sabah benden çay istediklerinde "iyice dinlendin mi" diye gülerek sordular.
    aslında tek derdim bizim onlara yaptıklarımız için farkındalık kazanmaları. tabi bizim de onlara farkındalık kazanmamız. herşey karşılıklı.

    YanıtlaSil
  6. bu erkekleri büyüten,yetiştirenler de abilerinden,kocalarından yakınan kadınlar!
    bu ne yaman çelişki...

    YanıtlaSil
  7. Eşitlik herzaman benim için esastır.erkek dediğin düzenli tertipli olur kendi işini yapacak.....

    YanıtlaSil

Yorum alın, yorum yapın. Bloglara can verin.