Adımı neden "kitap gibi kız" koyduğumdan bahsedecektim değil mi? Öyleyse bodoslama konuya girelim.
madde 1. Erkekler
Ne zaman bir bebeden hoşlanayım. Onunla konuşurken konuşurken hoop, konuyu yine kitaplara kaydırıyorum. ve tabiki sıçmış bulunuyorum. Eğer bir de kitap okumuyorsa bebe, salak gibi neden okumadığını irdeleyip tavsiyeler veriyorum ki bu da sıvama kısmına giriyor artık. Hoş, ben hala işin bundan dolayı bozulduğunu saf saf anlamıyordum aslında. Ancak
sevgili arkadaşım Gül'ün yakın arkadaşından fena halde hoşlanıyorken bu acı gerçeği anladım.bir gün bu çocukla, hep beraber üsküdara giderken oğlan birden bu semt isimlerini nereden bulup koymuşlar diye bir laf attı ortaya. Tabi ben entel kezban durur mu? Hemen birşey söylemem lazım.
"Haldun Hürel'in istanbul semtlerini anlatan bir kitabı var ondan bakabilirsin."
Höh! ukalalığın daniskası. Gül o anda "ulan kitap (kendime kısaca kitap diyeyim.) bütün işi berbat ediyorsun diye" gözlerini belerte belerte bana dönüp
"Yahu bir kitabında yazarını hatırlama be!" deyiverdi.
Allahım bozum bozum bozuldum resmen. Dedim bir daha böyle olur olmaz yerde kitaplardan bahsetmeyeceğim.
Sonrasında ne kadar arkadaşa sorduysam "evet kitap. kitaplardan bahsederek korkutuyorsun insanları" dediler.
Yine de anlamamazlıktan gelip sadece sinirlendim onlara.
Allahım ben mi korkutuyormuşum. Yazık korunmaya muhtaç, kendi işini göremeyen kitaplardan mı korkuyorlarmış. peh!
Ne yani şimdi virginia woolf'un kocası gibi bir kocam olsa dediğim için mi? yoksa andre gide gibi cezayir'e gitmek istediğim için mi? korkuyorlar benden. Allah Allah ya.
Tabi bunları derken beyin şarj etti.
Evet sanırım korkutuyordum. off, ne yapacağım şimdi. Şu hale bak yahu, meğer ben bunları söylerken bebeler yanımdan seni taktir ediyorum kitap, devam et kitap, süpersin kitap, Allah Allah deyip de geçme kitap, diye diye gerisin geri uzaklaşıveriyorlarmış benden.
madde 2. Kızlar
Adın çıktı dokuza inmez sekize hesabı ben de "ne çok kitap okuyorsun öyle" de kaldım. Halbuki olay şu: Yurtta gürültüden okuyamadığım için genellikle yolda ve kantinde kitap okuyorum. Bir de zırt pırt kitap alacak para nerde, kütüphane kullanıyorum. Eee, tabi yepyeni cillop gibi kitap nerde oralarda. Güve yenikli, kapağı kopuk eski püskü kitaplar çoğu. millet de beni bunlarla görüyor ya hemen yazıyorlar.
"vayyy sahaftan ha." (sahaflardan nefret ederim) "kızım seviyorum seni ya ne zaman görsem kitap okuyorsun" (okul yeni açıldı ve beni ikinci defa görüyorsun.) "Vaşş, okuya okuya eskitmişsin be. (ben değil, uyuz kütüphane okuyucuları)
Oyyy oy! insanlar maalesef ne anlamak istiyorlarsa onu anlıyorlar.
madde 3. kitap yamayıcıgiller ve saz arkadaşları
Çok okuyor diye şöhret olduk ya sağdan soldan kim varsa beğendiği, sevdiği kitabı bana okudun mu diye soruyor bu sefer de. Okumadım dediysem eğer o anda vay halime. "kitap inanamıyorum, nasıl yani, hani sen çok okuyordun aaaaa." Sanki etrafta "ben dönyanın en gozel kitap okuyucusuyum" diye dolanıyormuşum da. Haspam, dünyada okunmadık bir tek o kitap kalmış bana trip atıyor. Kimisiyse daha beter. Resmen kızına yamamaya çalıştığı damat gibi kitaplarını yamamaya çalışıyorlar bana. Yahu illaki senin sevdiğin kitabı okumak zorunda mıyım? Ona da ukalaca bir cevap buldum artık napayım, "prensip olarak başkasından ödünç almıyorum. yalnız kütüphane" Gerçi bu bazılarında yine de işe yaramıyor maalesef. "Aşkolsun kitap, ben yabancı mıyım? okuyunca getirirsin, ne var işte" Ulan cins, üzerine ben bir su devireyim de, böyle lahana gibi bir açılsın, sen yine öyle konuşacak mısın bakalım?
Anlayacağınız dertliyim. Bana harbi harbi "kitap gibi kız" muamelesi yapıyorlar zira. Hoş, bu yazıyı yazarken farkettim de, ben de az kaşınmıyorum galiba:)
kitaba karşı değişik bi tutum var bu millette, ben anlamış değilşm, gazete okumanın bile kültürlülük alameti olduğu bu ülkede kitap okuyanlara zaten ombudsman gibi muamele ediyolar. arkadaşlarınla giyim mağazasında saatlerce zaman geçirirken iyi, onlar seninle kitapçıya uğrasalar 5 dk sonra hadi gidelim diye çekiştirmeye başlıyolar!!!
YanıtlaSilmayacım derdime tercuman oldun teşekkür ederim.
YanıtlaSilNe yani şimdi virginia woolf'un kocası gibi bir kocam olsa dediğim için mi? yoksa andre gide gibi cezayir'e gitmek istediğim için mi?
YanıtlaSilSen fazlasın;)
eyvallah. fazla değilim demedim ki zaten:)
YanıtlaSilMaya'nın kitapçıya uğrama fikrine ben de sonuna kadar katılıyorum. Annem de çekiştirip duruyor. İnsanın siniri bozuluyor. Sonunda 'kitap' gibi ben de kütüphaneye kaydoldum. Allah'ım ne güzeldi o kitaplar! Para vermeden istediğin kadar oku... Zaten kütüphane evin iki yüz metre uzağındaydı. Malesef taşındık :( Öff!
YanıtlaSilVee evet, iki üç defa görünce ne kadar çok kitap okuyorsuuuun, aynı şekilde test kitabının başında görünce de söylemeseler de 'ne kadar ineksiiiin' gibisinden bakarlar insana. :)
Benim de bir dostum vardı, xy kromozomlulardan. (Annemin dediği geldi aklıma: erkeklerden dost olmaz xD amaan :p )O da çok kitap okurdu, ben onu zevkle dinlerdim bi de nasıl saygı duyardım anlatamam. Bence karşına kitap seven biri çıkmamış, ondan böyle olmuş. :) İnşallah çıkar. :):)
Bi baktm da amma yazmışım. Neyse hoşçakal. Konudan uzun olmadan susayım xD :)
harbiden süpersin ben de bu dertten muzdaribim. benim sıkıntım kitap değil ama benzer diyelim.
YanıtlaSilkitap gibi kız okuyan birini bulamak çok zor bu haltı bende yiyorum galiba çükü tanıştığım birine hemen soru veriyorum: elinde ne var?(ne okuyorsun)sou hüsra tabi genelde mesleki bir kitap yada hiç...
YanıtlaSilkim bir milyon istere katılsan süper olur nerden baksan 60000lira kazanırsın bence katıl hem orda zor sorulara geçince genelde şu kitabı kim yazdı bu yazı hangi yazara ait diye soruyorlar
YanıtlaSilhemen üstteki adsız... kız kardeşim gibi konuştun he. O musun yoksa:)
YanıtlaSilKitap gibi kız’
YanıtlaSilAslında bu tanım birçok anlama gelebilir; bilinç ve bilinçaltının nasıl çalıştığıyla alakalı ama. Aslında bir iki örnek vererek açıklamak gerekiyor böyle bir durumda. Ancak yazının içinde pekâla açıklama mevcut. Dikkat!.. Hadi açık konuşalım bizbizeyiz nasılsa- biraz tedirginim, bunu dediğim için; her an kapı çalınabilir-; sondan başlayalım.
Kız.
İsim feministlerce hoş karşılanmaz ve büyük bir tepkiyle karşılanır. Neyi kastederek söylediğinizin hiçbir anlamı yok onlar için. kullanmayacaksın kardeşim’ düşüncesindedirler. Ha kelimeler çok önemli ise sizler için kale almak gerekir-ama onlar dediği için değil, doğru kullanımdan bahsediyorum-. Doğru kulanım ne peki? Kadın. Gene de tercih zatıâlinizin.
Gibi.
Hepimizce malum bir edat. Nerede kullandığın o kadar önemli ki. Seni Allah gibi* sevdim. Sen de artık herkes gibi*sin. Bu kadar yeterli bence.
Kitap.
Kitaplar kadar beni heyecanlandıran başka bir şey var mı diye şöyle bir düşündüm kısa bir an. Kitap dersem mübalağa etmekten çok yalan söylemiş olurum. Kadın’dır. Üzerindeki etkiden bahsediyorum kadın’ın. Bu şekilde okuyalım lütfen. Tıpkı kitap gibi. Karizmatik ve güzel olmalı. O yüzden ‘’kitap gibi kız’’ lafı şimdilik işimize yarıyor. Kitap okuyan kızla-siz kız dediğiniz için kullanıyorum bu tabiri- her şey konuşulabilir, mesela bir ayağı diğerlerinden kısa olduğu için sallanan bir masa’dan. En çok da edebiyattan ve resimden. Bütün bunların toplamı da şunu sonucu verir bize:
Kitap gibi kız’
Çok anlamlı not: şuan dışarıda kar var ve akşam da yağmur.
harun, dogrudur, litaratürde 13 yasını gecen her insan dişisine kadın denir. ancak "kitap gibi kız" daha çok kalıplasmış bir tanımdır. o yüzden böyle kullanmak beni rahatsız etmiyor.
Silkısa bi cevap oldu biliyorum. Ama ne bileyim bu yazıyı yazalı o kadar zaman oldu ki üzerinde düşünmeyi bile bırakmışım. harbi yorumunu cevaplamadan önce oturup yazıyı okumam gerekti. ve bunun için de ayrıca bir tesekkür etmek isterim.